Malatya’da meydana gelen zirai donun ekonomik anlamda birçok sektörü olumsuz etkileyeceğini belirten Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (Malatya TSO) Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, “Üreticimizin bel bağladığı kayısımızı don vurdu. Bu nedenle üreticimiz başta olmak üzere kayısıyla ilgili tüm sektörlerin borçları ötelenmeli, faizsiz kredi destekleri sunulmalı” dedi.

Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, kayısıda meydana gelen zirai donla ilgili açıklama yaptı.

“ÜRETİCİMİZİN VE ŞEHRİMİZİN KAYBI BELİRLENMELİ”

Zararın bir an önce tespit edilerek üreticinin ve şehrin kaybının belirlenmesine vurgu yapan  Sadıkoğlu, “Üreticilerimizin bütün ümitlerini bağladığı kayısımızı 13 Nisan’ı 14 Nisan’a bağlayan gece zirai don vurdu. Zirai don olayının yaşandığı günün sabahında kayısımızla ilişkili olan meclis üyelerimiz, meslek komitesi üyelerimiz, sektör temsilcilerimiz ve üreticilerimizle yaptığımız görüşmelerde ilimizin tüm ilçelerinde kayısının büyük bir kısmının zirai dona maruz kaldığını öğrendik. Malatya ekonomisi için büyük önem arz eden, ilimizde yüzlerce sektörü dolaylı yoldan etkileyen ve yaklaşık 50 bin ailenin geçim kaynağı olan kayısımızın donması tüm kesimleri olduğu gibi bizleri de üzmüştür. Zarar bir an önce tespit edilerek üreticimizin ve şehrimizin kaybı belirlenmelidir” dedi.

“YARALAR İVEDİ BİR ŞEKİLDE SARILMALI”

Afet kapsamında üreticiler başta olmak üzere kayısıyla ilişkili tüm sektörlerin desteklenmesi gerektiğini belirten Sadıkoğlu, “Kayısı üreticilerimiz artan mazot, ilaç ve gübre fiyatları nedeniyle ciddi bir borçlanmaya girdi. Tüm ödemelerini hasat sonrası yapmayı planlayan üreticimizin ümitleri de zirai donla tükenmiş oldu. Artan maliyetler nedeniyle TARSİM sigortası yaptıramayan binlerce üreticimizi de düşünürsek, üreticimizin kalıcı ve onarıcı desteğe ihtiyacı olduğu ortadadır. Afet kapsamında yaralar ivedi bir şekilde sarılmalıdır. Üreticimizin, perakende satıcılarımızın, ihracatçımızın ve kayısıyla ilgili tüm sektörlerin borçları ötelenmeli, faizsiz kredi destekleri sunulmalıdır. Hasar tespiti yapılmasının akabinde rekolte belirleme süreçleri doğru ve istişare kültürüyle yürütülmelidir” diye konuştu.