- 3509
- 26.10.2022 18:53:32
Kayseri Ticaret Odası’nda 2022 -2026 döneminin ilk meclis toplantısı Meclis Başkanı Cengiz Hakan Arslan yönetiminde M. Rifat Hisarcıklıoğlu Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.
“Hep Birlikte Güzel Hizmetlere İmza Atacağız”
Demokrasiye yaraşır bir seçim geçirdiklerinin altını çizen Başkan Gülsoy, “ Şimdi sıra; hep birlikte, tek yürek, tek ses olarak üyelerimiz, şehrimiz ve ülkemiz için çalışmaya geldi. Ben, hep birlikte en güzel projelere imza atarak, yine adından en çok söz ettiren Odalardan biri olacağımıza yürekten inanıyorum. İnşallah bu dönemde hep birlikte el ele vererek, yine güzel hizmetlere imza atacağız. Meslek komitelerimizi iyi çalıştıralım. Komitelerimiz çalıştıkça, komitelerimiz sektörlerindeki gelişmeler ile ilgili bizi bilgilendirdikçe sorunların çözümü de o derece hızlı olacaktır. Çünkü komiteler; bizim sahadaki gözümüz, kulağımız. Sektörel sorunlar noktasında bizim tetik noktamız komiteler. Unutmayın ki, Kayseri ticari hayatının temsilcisi olan Kayseri Ticaret Odasının aktifliği ve gücü komitelerin aktifliği ile doğru orantılıdır. Bu sebeple Meslek Komite Toplantılarımıza azami ölçüde katılım sağlamaya özen gösterelim.” ifadelerini kullandı.
“Omuzumuza yüklenen sorumluluğu iyi taşımalıyız”
Meclis toplantısında birlik ve beraberlik mesajları veren Gülsoy, “Biz aldığımız oyun hakkını, omuzumuza yüklenen sorumluluğu iyi taşımalıyız. Çünkü bu sektörlerden seçilip gelirken mücadele ile geldik. Her bir arkadaşımın temsil kabiliyeti yüksek. Her birinizi sektörlere yazarken, duayen olarak gördük ve o şekilde yazdım. Tüm seçilen komite üyelerimizi yürekten kutluyorum. Meclis Başkanını, Başkanlık Divanını, organlara seçilen disiplin kurulu başkanını ve üyelerini, hesap inceleme komisyonu ve üyelerini tebrik ediyorum. Biz bu süreç içerisinde alınan kararlara da saygılıyız. “ diye konuştu.
Konuşmasında ekonomide son gelişmeleri değerlendiren Başkan Gülsoy, “Önce salgın, ardından Rusya-Ukrayna Savaşı, dünyadaki tüm dengeler gibi ekonomik işleyişi de kökünden sarsmıştır. Küresel değişimlerle birlikte gelen fırsatları, Türkiye adına büyük imkan olarak görüyoruz. Coğrafyamız, sağladığı avantaj kadar zorluklar da getiriyor. Ama riski bertaraf edip fırsata çevirebilecek deneyime ve güce sahibiz. Pandemi ve Rusya-Ukrayna Savaşı ile elde ettiğimiz fırsatlar bunun somut örneğidir. Bunun içinde Küresel ticarette öne çıkan tedarik avantajını iyi değerlendirmeye odaklanmamız gerekiyor. Şayet bunu başarabilirsek ülkemiz uzun dönemli pozitif ayrışma alanı oluşturabilecek ve üretimde kalıcı büyümeyi ve refahı artırabilecektir. Arz güvenliğini garanti edecek sürdürülebilir bir küresel tedarik merkezi olmayı odağa alan kısa, orta ve uzun vadeli bir plan oluşturmaları gerekmektedir. “ dedi.
“Krizleri fırsata dönüştürmek için projeler üreteceğiz”
Dünya Bankası’nın yeni raporunu değerlendiren Başkan Gülsoy, sözlerini şöyle sürdürdü;
“Küresel ekonomide önümüzdeki dönem; enflasyonu düşürebilmek için faizlerin artmaya devam edeceği, talebin ve yatırımların kısılacağı bir dönem olacak. Bütün bu sıkılaştırıcı politikaların neticesinde dünyada üretim düşecek, büyüme düşecek… Sonuçta uluslararası ticaret hacmi de düşecektir. Bizler de elimizden geldiğince bu tabloya hazır olmaya çalışacağız. Üyelerimizin yanında durmaya devam edecek, bu zorlu koşullardan en hafif hasarla çıkmalarına katkı sağlayacağız. Krizleri, zorlukları fırsata dönüştürebilmek için projeler üretecek, tüm faaliyetlerimize bu yönde şekil vereceğiz. Finansmana erişim gibi pek çok sıkıntılı konuda çözüm arayışlarımıza devam edeceğiz. Küresel resesyonun yaklaşan ayak sesleri, talep daralmasına bağlı olarak emtia fiyatlarında gevşemeye yol açtı. Enflasyonun, baz etkisinin de devreye girmesiyle birlikte önümüzdeki yılın başından itibaren ivme kaybetmeye başladığını göreceğiz. Bu sürecin iyi değerlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Enflasyonun ivme kaybettiği bu dönemi, fiyat istikrarının yeniden tesisi konusunda bir fırsata çevireceğimiz beklentisi içindeyiz.”
“Faiz düşsün istiyoruz ama kurda oynaklığı ise hiç istemiyoruz”
Başkan Gülsoy, Merkez Bankasının üst üste 3’ncü kez faiz indirim kararını da değerlendirdi. Gülsoy, “Faiz düşsün istiyoruz ama kurda oynaklığı ise hiç istemiyoruz. Fiyat istikrarı, faiz ve döviz arasında hassas dengelerin iyi gözetilmesi gerekir. Öngürülebilirlik, dengeli kur ve finansal istikrar bekliyoruz. Enflasyon, kur ve faiz sac ayağını dengede götürülmesi şart. Sürdürebilir büyümeyi ancak bu şekilde yakalarız. Kur ve emtia fiyat artışlarıyla da sermaye sıkıntısı da artıyor. Daha önceki konuşmalarımda da bahsetmiştim. Enerji başta olmak üzere üretici üzerindeki maliyetler sürekli artıyor. Döviz kurlarında istikrar olmadığı sürece maliyet hesabı yapamıyoruz. Maliyet hesabını iyi yapan işletmeler ayakta kalır ve rekabet edebilir. Ani iniş ve çıkışlar siparişleri olumsuz etkiliyor. Piyasaları rahatlatacak, yatırıma ve üretime teşvik edecek hamleler yapılmalı. Temennimiz piyasadaki oynaklığın, faizlerin ve enflasyonun düşeceği, finansal istikrarın tesis edileceği ortama en kısa sürede kavuşmaktır.” diye konuştu.
“Kamu Müteahhitlerimizin sorunları acil çözülmelidir”
Kamu Müteahhitlerinin sorunlarına da değinen Başkan Gülsoy, “Kamuya iş yapan müteahhitlerimiz zor durumda. Acilen sicil affı, teminat mektuplarının iadesi, şartsız tasfiye kararı hususunda düzenleme yapılmasını talep ediyoruz. Öte yandan; Finansmana erişimde hala zorluk çekiyoruz. Rekor seviyelere ulaşan enflasyon nedeniyle işletme sermayesine ihtiyacımız var. Bankalar faiz güncellemelerini yapmalı. Taksitli ve uzun vadeli kredi vermemek için ayak diriyorlar. Yatırımların önünü kapatıyorlar. Devlette alacağı olanlar, kendi nakit akışları ve işletme giderleri için ödemelerinin kısa süre içinde ve zamanında yapılmasını bekliyorlar. İhracatçılarımızın da KDV şikayetleri ele alınarak, çözüm yolunda hızlı davranılmalıdır.” ifadelerini kullandı.
“29 Ekim’de Çifte Bayram Yaşayacağız”
TOGG’un ilk aracının Bursa Gemlik’teki üretim tesisinden çıkacağını belirten Gülsoy, “Cumhuriyet Bayramımızın 99’ncu yılında, 60 yıllık hayalimiz gerçekleşecek ve Çifte bayram yaşayacağız. Ülkemizin yeşil ve dijital dönüşüm sürecine ve mobilite ekosistemine katkı sağlayacak olan yerli otomobilimiz TOGG’un ilk aracı 29 Ekim’de Bursa Gemlik’teki üretim tesisinden çıkıyor. İnşallah Mart ayından sonra da tamamıyla fikri ve sınai mülkiyeti yüzde 100 bize ait olan TOGG’u, yollarda görmeye başlayacağız. Şimdiden, Vatanımıza, milletimize hayırlı uğurlu olsun diyorum.” dedi.