- 491
- 07.04.2022 17:49:16
AYTO Meclis Üyesi Mustafa Çelik ve Et ve Süt Ürünleri Komite Üyesi Burhan Uçaş ile birlikte sektörde yaşanan sorunların ele alındığı komite toplantısı gerçekleştiren Akyol, artan ham madde ve enerji maliyetlerinin sektörü darboğaza soktuğunu ifade etti. Komite çalışmaları sonrası sektörde üretici, işleyici ve tüketici açısından yaşanan mağduriyetleri kaleme alan Turgut Akyol açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
Covid-19 pandemi sürecinin negatif etkilerinden kurtulmadan Rusya ve Ukrayna savaşının patlak vermesi et, süt ve kanatlı (Broiler-Loyer) sektör ve birleşenlerinin ekonomilerini kötü vurdu ve sektörü para kazanamaz duruma getirdi. Et, süt ve kanatlı (Broiler-Loyer) sektörü ve sektör bileşenlerinin Rusya –Ukrayna savaşı nedeni ile uğradıkları zarar üretici, işleyici, tüketici kesim açısından incelendiğinde: Üretici kesimin üretim maliyetinin %60-70’ini yem giderleri oluşturmakta ve Rusya ve Ukrayna’dan ithal edilmektedir. İthalatta lojistik sıkıntılar da mevcut olduğundan, hayvan beslemede kullanılan kesif yemin ayda 2-3 defa zam görmesi üretici kesimi mağdur etmektedir. Ayrıca üretimde kullanılan elektrik enerjisi, akaryakıt, hayvan sağlığında kullanılan veteriner ilaçlarının fiyatlarının aşırı artması, üretim maliyetlerini arttırmaktadır. Üretim yapan sektör ve bileşenleri koydukları sermaye ve emeğin karşılığını alamamakta ve dolayısıyla sektörden kaçışlar olmaktadır. Sektörün küçülmeye gitmesiyle birlikte üretimde azalma da meydana gelmektedir. Sektörde anaç ve dişi sığır kesimi olduğundan işletmeler küçülmekte, kırmız et üretiminde azalma olmaktadır. Ana olmadan dana olmayacağından, et ve süt de olmaz. Dolayısıyla kırmızı et ve süt üretimi sıkıntısı yaşanma olasılığı daha da yükselmektedir. Üretici kesimin üretim isteği azalmakta ve motivasyonu düşmektedir. İşleyici kesim ( fabrikacı –mandıracı vb.) ham maddeyi pahalı alması, işçilik maliyetlerinin %50 artması, üretimde kullanılan enerji, yakıt, ambalaj, temizlik maddelerinin fiyatlarının artması üretim maliyetlerini yükseltmekte, işleyicilerin kar marjları düşmektedir. Üretilen ürünlerin fiyatlarının yüksek olması nedeniyle satışlar düşmektedir.”
“ÜRETİCİ DESTEKLENMELİ, TÜKETİCİNİN ALIM GÜCÜ YÜKSELTİLMELİDİR”
Tüketici kesimin ise, ürünlerin fiyatlarının yüksek olması nedeni ile yeterince alım yapamadığını kaydeden Akyol, üreticiler, işleyiciler ve tüketicilerin umutlarını kaybetmek üzere olduğu bilgisini verdi. Akyol, sektördeki darboğazı aşmaya yönelik bazı önerileri ise öyle sıraladı;
“Sonuç olarak et-süt-yumurta üretiminin arıttırılması için hayvan beslemede kullanılan kesif yemlerin fiyatları sabitlenmeli, üreticiye kesif yem desteği sağlanmalıdır. Et-süt-yumurta üretiminde kullanılan elektrik enerjisi, akaryakıt fiyatları düşürülmeli, et süt yumurta üretimi yapan sektör ve bileşenlerinin vergi, SGK borçları faizsiz olarak ertelenmelidir. Sektörün düşük faizli krediye ulaşımı kolaylaştırılmalı, tüketicinin alım gücü yükseltilmelidir. Kesinlikle canlı hayvan- et –süt ürünleri ithal edilmemelidir. Et-süt üretimi yapan ve satanlara yeni teşvikler getirilmeli, destekler arttırılmalıdır. Beklentimiz turizm sezonunun en kısa zamanda açılarak otellerin tam doluluk oranında çalışması yönündedir çünkü otellerin yüksek doluluk ile faaliyet göstermesi et-süt ürünlerinin tüketimini arttıracağından ekonomik yönden sektörün rahatlayacağı tahmin edilmektedir. 2020 yılında TÜİK verilerine göre, Türkiye’de 488.557 büyük baş hayvan varlığıyla 8. 566.298 ton süt üretimi ile 7. sırada yer alan Aydın’ımızın kendimize has, markalaşmış et-süt ürünü bulunmamaktadır. Bu kapsamda Odamız ve diğer kuruluşlarca gerekli çalışmaların başlatılması İlimize fayda sağlayacak, sektör ve bileşenlerinin ekonomilerini canlandıracaktır.”