- 1039
- 24.10.2022 12:06:28
Turizm deyince akla ilk ekonomik girdiler geliyor. Oysa ki turizm sadece ülkemize, bölgelerimize ekonomik katkı sağlayan bir sektör olmanın yanında sağlık için de önemli bir yerde bulunmaktadır. Tatilin bir lüks değil ihtiyaç olduğunu belirten TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Ali Bilir, “Gelişmiş ülkelerde psikologlar, psikiyatristler, hastanelerdeki hekimler reçeteye tatil yazıyor, seyahat yazıyor ve ülkenin sigorta sistemi, sosyal güvenlik sistemi bunun parasını ödüyor. Bizim de bunları ülkemizde konuşuyor olmamız gerekiyor. Dolayısıyla Türkiye’de de tıpkı gelişmiş ülkelerdeki gibi doktorlar tatili reçete olarak yazabilmeli desek yanlış olmaz.” dedi.
Vücudumuz modern yaşamın getirdikleri ile çoğu zaman kronik strese maruz kalıyor. Tehlike anlarında hayatta kalmamızı sağlayan stres hormonları uzun süre salgılandığında başta kalbimiz olmak üzere tüm sağlığımızı tehdit ediyor. Tatil yapmanın ise ruhsal ve bedensel faydaları dikkat çekiyor. Tatil yapmak kortizol seviyemizi düşürdüğü gibi, uykuyu düzenliyor, kilo kontrolü sağlıyor ve kalp hastalıklarına iyi geliyor.Turizm sektörünün önde gelen ismi, TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Ali Bilir tatil deyince akla ilk ekonomik girdilerin geldiğini ancak tatil yapmanın toplum psikolojisi için de çok önemli bir yeri olduğunu belirtti. Ali Bilir, Turizmin sadece ülkemize, bölgelerimize ekonomik katkı sağlayan bir sektör olmadığını, ülkeler, insanlar, şehirlerarası kardeşlik ve barışı da taşıyan bir barış elçiliği görevini de üstlendiğini vurguladı.
“Gelişmiş Ülkelerde Doktorlar Tatili Reçeteye Yazıyor”
Gelişmiş ülkelerde bu durumun tedavi amacıyla da kullanıldığını belirten Ali Bilir, “Bugün siz ‘Ben çok rahatım, dinginim, huzurluyum, mutluyum buna rağmen tatile gitmek istiyorum. Bir seyahate çıkmak istiyorum.’ diyene çok az rastlarsınız. ‘Hele bir izin dönemi gelse de tatile gitsem’ deriz çoğunlukla.” ifadelerini kullandı. Gelişmiş ülkelerde psikologlar, psikiyatristler, hastanelerdeki hekimler reçeteye tatil yazıyor, seyahat yazıyor, ve ülkenin sigorta sistemi, sosyal güvenlik sistemi bunun parasını ödüyor. Bizim de bunları ülkemizde konuşuyor olmamız gerekiyor. Oysaki biz hala vize sorunu ne olacak? Taşıt sorunu ne olacak? Uçak bileti sorunu ne olacak? Kaçaklarla nasıl mücadele ederiz bunları konuşuyoruz.” dedi.
“Tatil Yapma Faaliyeti En Temel İnsani İhtiyaçtır”
İnsanlar için tatilin bir lüks değil bir ihtiyaç olduğunun altını çizen Ali Bilir, “İnsanlarımız hayatın yoğun temposundan uzaklaşmak, bedenlerini dinlendirmek için tatil yapmayı tercih etmektedir. Dolayısıyla çağımızın en büyük hastalıklarının başında gelen stresi yönetme biçimidir turizm. Bir doktora bile gitseniz sizin tatile ihtiyacınız olduğunu, kafanızı, bedeninizi deşarj etmeniz gerektiğini ifade etmektedir. Dolayısıyla Türkiye’de de tıpkı gelişmiş ülkelerdeki gibi doktorlar tatili reçete olarak yazabilmeli desek yanlış olmaz. Turizm, insan sağlığını korumaya yardımcı olmaktadır. Bu nedenle tatil yapma faaliyeti en temel insani ihtiyaçtır. Turizmi sağlayan, turizmde iletişim görevi gören, köprü görevi üstlenen acentalarımızdır.” değerlendirmesinde bulundu.
“12 Bine Yakın Seyahat Acentası Önemli Bir İnsan Kaynağına Sahip”
Türkiye’deki seyahat acentalarının nitelikli personel açısından büyük bir kaynağa sahip olduğunu da belirten Bilir, “Türkiye’de 12 bine yakın seyahat acentası çok önemli bir insan kaynağına sahip. Bu seyahat acentaları bulunduğu bölgelerin tanıtımı için, ülkesine, bulunduğu şehirlere daha çok ziyaretçi gelmesi için çalışan nitelikli bir insan kaynağı ordusu konumunda bulunuyor. Dolayısıyla bu insan kaynağını hükümetin ve devletin etkin şekilde kullanması gerekiyor. Bu kaynağı kullanırken de bu acentalarımıza destek verilmesi gerekiyor. Fuar standı, seyahat desteği gibi desteklerin acentalarımıza verilmesi gerekiyor. Çünkü bugün hiçbir kurumda sadece bir amaç için çalışan bu kapsamlı bir insan kaynağı bulunmuyor. Bunun önemini hep beraber görmemiz gerekiyor.” şeklinde konuştu.