- 3492
- 14.10.2022 07:22:45
Birleşmiş Milletler 77. Genel Kurulu Eğitimin Dönüştürülmesi Zirvesi'nin yayınlanan Vizyon Belgesinde, öğretmenlere yapılan yatırımın önemine dikkat çekildi. Belgede dijital devrimin öğretmenleri güçlendirerek, herkes için kaliteli eğitim sunma fırsatı yaratacağı, öğretmenlerin öğretme ve öğrencilerin öğrenme yöntemlerine yön vereceğinin de altı çizildi.
Dijital devrim toplum eğitiminin yararına kullanılmazsa eşitsizlikleri derinleştirebilir
Belgeye göre; doğru bir şekilde kullanılırsa, dijital devrim herkes için kaliteli eğitim sağlamanın yanı sıra; öğretmenlerin öğretme ve öğrencilerin öğrenme şeklini dönüştürmek için en güçlü araçlardan biri olabilir. Ancak pandemide görüldüğü üzere bu yapılmazsa, eşitsizlikleri derinleştirebilir ve öğrenme kazanımlarına zarar verebilir. Düşük ve orta gelirli ülkelerde, öğrencilerin ve öğretmenlerin büyük çoğunluğunun dijital bağlantıya veya kaynaklara erişimi olmadı. Bu zorluklarla yüzleşmek, dijital öğrenmenin üç 'kilidini' açmayı gerektirir: Bağlantı, kapasite ve içerik.
Günümüz eğitim sistemleri değişen dünyada ihtiyaç duyulan bilgi ve becerileri kapsamıyor
Vizyon Belgesi, eğitimin birleştirici özelliği kadar ayrıştırıcı bir özelliği de olduğunu belirtiyor. Araştırmalar tüm dünyada 700 milyon kişinin okuma yazma bilmediğini, bunların çoğunun kadın olduğunu ve çocukların yarısının hala okul öncesi eğitimden uzak olduğunu ortaya koyuyor. Gelir düzeyi düşük ülkelerdeki çocukların yüzde 70’i ise basit bir metni 10 yaşına kadar okuyamıyor. Eğitim alabilenler ve işverenler ise günümüz eğitim sisteminin, hızla değişen dünyada ihtiyaç duyulan bilgi ve becerileri kapsamadığını ifade ediyor.
Çözüm 21. yüzyılda eğitimin amacının ve içeriğinin yenilenmesinde
21. yüzyılda eğitimin amacının ve içeriğinin yenilenmesi ile çözüm sağlanabilir. Belgede bunu sağlamak için üzerinde durulması gereken başlıca alanlar şu şekilde sıralandı: Öğrenmeyi öğrenmek, farklı toplumsal gruplar kadar doğayla uyum içinde yaşamayı öğrenmek, yapmayı öğrenmek, anlamlı şekilde varolmayı öğrenmek.
Nitelikli eğitimin anahtarı “öğretmenler”
Zirvenin Vizyon Belgesi’ni değerlendiren ÖRAV Genel Müdür Vekili Arzu Atasoy: “Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarından dört numaralı amaç olan Nitelikli Eğitim’e ulaşmanın kilit noktası öğretmenlerdir. Onlar, çocukların nitelikli eğitim hakkının ve fırsat eşitliğinin korunmasında olduğu kadar; teknoloji çağına ayak uydurmalarında en kritik role sahip kişilerdir. Mesleki yönden zinde; vizyon sahibi ilham veren ve liderlik becerilerine sahip öğretmenlerimiz olsun istiyorsak, onlara çağın gerektirdiği becerileri dünyadaki meslektaşlarıyla eş zamanlı; birbirleriyle etkileşim içinde ve keyifle öğrenebildikleri gelişim fırsatları sunmalıyız. Vizyon belgesinde vurgulandığı gibi, öğretmenlerin aktif katıldıkları, birlikte sorguladıkları, merak ettikleri, problem çözdükleri ve ürettikleri ortamları deneyimlemeleri, topluma liderlik edecek bilgi ve becerilerle mesleki yetkinliklerini güçlendirmelerini sağlamakta.
ÖRAV, 14 yıldır öğretmenlerin dünyadaki dönüşüme ayak uydurmasına destek oluyor
Atasoy, sözlerine şu şekilde devam etti : ‘’Bu doğrultuda 2008 yılında zamanının ötesinde bir vizyonla Garanti BBVA tarafından kurulan Öğretmen Akademisi Vakfı olarak biz de 14 yıldır öğretmenlerin ve eğitim sorumlularının; mesleki ve kişisel gelişim ihtiyaçlarını karşılayarak, öğretmenlerin dünyadaki dönüşüme ayak uydurmasına destek oluyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı ile yaptığımız iş birliği ile öğretmenler eğitim ve projelerimize, MEBBİS’ten başvurabilmekte. Uzaktan eğitim platformumuz eKampüs ile 1,2 milyon öğretmene mesleki ve kişisel gelişimlerinde fırsat eşitliği sunuyoruz. Güvenli ve etkileşimli bir öğrenme platformu olan eKampüs, pandemi döneminde sunduğu içeriklerle öğretmenlerin iyi olma haline de katkıda bulundu”
Zirvede finansal okuryazarlığın önemine de vurgu yapıldı
Öğretmen Akademisi Vakfı ile 5 Taş Sosyal ve Finansal Liderlik projesinde iş birliği yürüten Aflatoun International zirvede bu konuyu ele alan bir konuşma gerçekleştirdi. 2019’dan bu yana Garanti BBVA desteğiyle yürütülen projede 2301 öğretmen aracılığıyla yaklaşık 40.000 öğrenci ve ailesine ulaşılarak, temel finansal okuryazarlık kavramlarının, kaynakların verimli kullanımının, tasarruf bilincinin ve öğrencilerin kendi belirledikleri bir soruna çözüm getirmelerini sağlayan “Ben Yapabilirim” tutumunun uygulamalı olarak kazandırılması sağlandı. Birleşmiş Milletler’in belgede altını çizdiği çalışma alanlarıyla örtüşen bu tutum, günümüz dünyasında öğrencilerin yaşam yolculuklarında daha doyumlu, mutlu ve çözüm odaklı bireyler olarak yetişmesine önemli bir katkı sunuyor.